‘Atla dedi, atladım’

İnsanlar çoğunluğun tercihlerinden etkilenirler… 

Sürü psikolojisi, bir inanca, fikre veya trende bağlı kişi sayısının çokluğuna bağlı olarak bahsi geçen şeye olan ilginin artması olarak tanımlanabilir. Sürü psikolojisinde bir şeye inanan kişi sayısı arttıkça, diğer insanlar da ilginin artma sebebinden bağımsız bir şekilde akıma dahil olur.” Burada esas kıstas kendi görüşlerimiz, doğru yanlış kavramları ve fikrin veya kişinin mükemmelliği değil, ilgi odağı olan şeye karşı çoğunluğa güvenerek sorgusuz sualsiz kişinin sürüye katılmasıdır.

Politikada, iş hayatında, modada ve sosyal yaşamımızda sürü psikolojisini sıklıkla görüyoruz. Sürü psikolojisine yönelen kişiler düşüncelerini akıl ve mantık süzgecinden geçirmeden çoğunluğa ayak uydurma eğilimi gösteriyor. Yani burada ‘Doğru’ olanın yerini ‘popüler’ olan alıyor. Süzgecini kullanamayanlar ve farkındalığı yüksek olmayanlar ise malesef gelişen teknolojiyle birlikte medyanın aracı olduğu bu ilüzyona kanarak kendisine faydası olmayan ve kişiyi maddi/manevi zarara uğratan seçimlerde bulunabiliyor. 

İhtiyaçlarımıza gerçekten ihtiyacımız var mı ? 

Herkesin almaya çalıştığı o malum markanın çantası, iş arkadaşımızın kolunda gördüğümüz aynı saatin her sene fiyatı artan yeni modelini,  komşuların sürekli bahsettiği o yumurta soyacağını, kullanıp kullanmayacağımız meçhul olan o parlak Shakira kemerini ihtiyacım var kisvesi altında hangimiz almadık almak istemedik ki?

Sürü psikolojisini kuşkusuz en hızlı aşılayan kanal medya… tüm gün sosyal medyada, televizyonda gördüğümüz haberler bizleri bilinçdışımızda sürüye katılmaya ve sorgulamadan evet demeye yönlendiriyor. 

Neden Sürü Psikolojisi?

Onaylanma ihtiyacımız ve eleştiri alma korkumuz bizi sürü psikolojisine farkında olmadan dahil olmaya sevk ediyor. Kişi fikirlerini ifade etmekten korkarak ve tek başına olacağı,yalnız kalacağı endişesini taşıyarak fikirlerinin savunulmayacağı, beğenilmeyeceği inancıyla hareket ediyor. Bu yüzden de ‘özgünlüğüne, biricikliğine veda ederek ‘Aynı’lığın, sıradanlığın tesiri altına giriyor.

Bu durum kısa sürede kişiye rahatlık sağlasa da uzun sürede ciddi zararları olabiliyor. Psikolojik olarak kişi yıpranabiliyor.İnsan kendi gibi olamamanın bedelini ağır ödüyor; başkaları onun yerine karar verirken, başkaları onun yerine konuşurken ve onun yerine tercihler yaparken yavaş yavaş O’ndan eser kalmıyor. Kişi istemediği ama istediğini düşündüğü o saati alınca kendisi olamıyor, saati takan arkadaşı gibi gibi bir başkası da olamıyor.

Kendi yolunu kaybediyor gittikçe… Ve eksiliyor günden güne… Sürüye aldanmamak için ve iyiliğinizi, sağlığınızı korumak için Süzgeç kullanınız. Nasıl mı?  İzlediğiniz yayınları, okuduğunuz kitapları, dinlediğiniz fikirleri, alacağınız ürünleri bir güzel süzgeçten geçiriniz. Göreceksiniz ki kendi yolunuzda yürümenin hissettirdiği seçilmiş özgürlük, sürüye katıldığınızda hissettiğiniz yalancı özgürlükten çok daha kıymetli…

Bu bilgiler, kişileri tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tanı ve tedaviye yönelik tüm işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız.

Bu içerik kayıt tarihindeki bilimsel verilerle hazırlanmış olup LifeClub Sağlık Hizmetleri Medikal Direktörlüğü tarafından kontrol edilmiştir.

Size özel atanacak LifeClub Hekimi'niz rehberliğinde bütünsel sağlık yönetimini güvenle deneyimleyebilir, daha iyi sağlıklı bir yaşam için LifeClub Wellness modülümüzle kişiye özel tasarlanacak online spor, diyet programlarını takip edebilir, ilgi alanlarınız doğrultusunda tüm içeriklere ulaşabilir ya da LifeClub Platform'da sağlıklı yaşama dair aradığınız hizmet ve ürünleri bulabilirsiniz. Şimdi LifeClub Dünyası'na adım atın!