Kaygı Bozukluğu Parkinson Riskini Artırıyor

08 Ekim 2024
Kaygı Bozukluğu Parkinson Riskini Artırıyor

Parkinson, milyonlarca insanı etkileyen, beyin hücrelerinde kayıpla ilerleyen bir hastalıktır.

Parkinson, dünya üzerinde milyonlarca insanı etkileyen ve beyin hücrelerinde kayıpla seyreden ilerleyici bir hastalıktır. Sinir hasarıyla seyreden hastalıklar arasında Alzheimer’ın ardından ikinci sırada yer alan Parkinson hastalığının sıklığı, yaşlanan nüfusla birlikte dünya genelinde son 25 yılda iki kat artış gösterdi ve 2019 yılı itibariyle 8.5 milyon kişiyi etkiledi. Bu rakamın 2040 yılında 14.2 milyona çıkacağı tahmin ediliyor.

Kaygı Bozukluğu ve Parkinson İlişkisi

Araştırmalar erken dönem Parkinson hastalarında, genel nüfusa kıyasla daha fazla depresyon ve kaygı bozukluğu yaşandığına işaret ediyor. Parkinson hastalığında sinir hücreleri arasındaki iletişimi sağlayan maddelerden biri olan dopamin düzeyleri, hücre kaybına bağlı olarak azalır. Dopamin kaybıyla ilişkili olarak gelişen koku almada bozukluk, uyku problemleri ve kabızlık gibi hareketle ilişkili olmayan belirtiler, Parkinson hastalığının en bilinen özellikleri olan titreme, kasılma, yavaşlama ve duruş bozukluğu gibi hareketle ilişkili belirtilerden çok daha önce ortaya çıkabilmektedir.

Hastaların yüzde 50’sini etkileyen depresyon ve yüzde 40’ını etkileyen kaygı bozukluğu ise sadece Parkinson tanısına tepki olarak ortaya çıkmaz, aynı zamanda hastalığın unsurları arasında yer alır. Parkinson hastalığında kaygı bozukluğunun hareket özgürlüğünü kaybetme ve toplum içinde mahcup olma gibi psikolojik nedenleri yanında dopamin gibi beyinde iletişimi sağlayan bir başka madde olan GABA düzeylerinde düşüş gibi biyolojik nedenleri de bulunmaktadır.

Kaygılı Kişilerde Parkinson Riski İki Kat Artıyor

İngiltere’de birinci basamak sağlık kurumlarından sağlanan elektronik tıbbi kayıtların toplandığı IQVIA adlı veri tabanında yapılan bir çalışmada kaygı bozukluğu tanısı konan kişilerde Parkinson hastalığı gelişme riski araştırıldı. Elli yaşından sonra kaygı bozukluğu tanısı konan 109.435 vaka, kaygı bozukluğu olmayan 878.256 kişi ile karşılaştırıldığında kaygı bozukluğu olanlarda Parkinson hastalığı gelişme riskinin iki kat yüksek olduğu görüldü. Kaygı bozukluğu ve Parkinson hastalığı tanıları arasındaki sürenin ortalama 4.9 yıl olarak bildirildiği çalışmada kaygı bozukluğuna eşlik eden depresyon, uyku bozukluğu, halsizlik, bilişsel bozukluk, düşük tansiyon, titreme, kas sertliği, denge bozukluğu ve kabızlığın Parkinson hastalığı gelişimiyle ilişkili olduğu gösterildi.

Parkinson’da Erken Teşhis

Önceki bildirilen çalışmalarla da uyumlu olan bulguların, kaygı bozukluğu gibi öncü belirtiler sayesinde Parkinson hastalarına hareket bozukluğundan çok daha uzun süre önce tanı konabileceği olasılığını öne sürmektedir. Yakın zamanda onaylanıp klinik kullanıma girmesi beklenen alfa-sinüklein testi gibi yeni yöntemler ile kaygı bozukluğu hastaları gibi risk taşıyan vakalarda Parkinson tanısını netleştirmek mümkün olacaktır. Her ne kadar güncel çalışmalar Parkinson hastalığında erken ilaç tedavisinin hastalık seyrine anlamlı bir etki göstermediğine işaret etse de kazanılan zaman, farklı tedavi seçenekleri arasında daha rahat seçim yapabilme yanında bu hastalara hareket bozukluğu ortaya çıkmadan önce gerekli eğitim ve psikolojik desteğin sağlanmasına, fiziksel aktiviteyi koruyan egzersiz programları ve doktor kontrolüne başlanmasına imkan tanır.  Özellikle dengeyi korumada yardımcı olan Tai Chi gibi egzersizlerle düşme ve ilişkili hasar ihtimali azaltılırken, hastaların hayat kalitesi daha uzun süre korunmuş olacaktır.

Parkinson’a Karşı Koruyucu Olabilecek Faktörler

Parkinson hastalığını önlemek bugün için mümkün olmasa da yapılan çalışmaların bir takım koruyucu faktörlere işaret etmektedir. Kahve tüketimi ile düzenli egzersizin Parkinson hastalığı riskini düşürdüğünü bildiren çok sayıda çalışma bulunmaktadır. Ayrıca antioksidanların da Parkinson hastalığına karşı koruyucu etki gösterdiği öne sürülmektedir.

Bu bilgiler yalnızca bilgilendirme amaçlı olup, kişileri tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tanı ve tedaviye yönelik tüm işlemleriniz için mutlaka doktorunuza veya sağlık kuruluşuna başvurunuz. Doktorunuza danışmadan uygulamayınız.

Bu içerik kayıt tarihindeki bilimsel verilerle hazırlanmış olup LifeClub Sağlık Hizmetleri Medikal Direktörlüğü tarafından kontrol edilmiştir.

Size özel atanacak LifeClub Hekimi'niz rehberliğinde bütünsel sağlık yönetimini güvenle deneyimleyebilir, daha iyi sağlıklı bir yaşam için LifeClub Wellness modülümüzle kişiye özel tasarlanacak online spor, diyet programlarını takip edebilir, ilgi alanlarınız doğrultusunda tüm içeriklere ulaşabilir ya da LifeClub Platformu'nda sağlıklı yaşama dair aradığınız hizmet ve ürünleri bulabilirsiniz. Şimdi LifeClub Dünyası'na adım atın!

LifeClub

ACIBADEM

Paylaş

Güncellenme Tarihi:

08 Ekim 2024

Yayınlanma Tarihi:

08 Ekim 2024
İletişim

Detaylı bilgi için iletişime geçin

Mobil uygulamayı hemen indirin, ücretsiz üye olun.

qr code
Keşfet

Bizi takip edin

İyilik, sağlık için bir adım attınız.
Tebrikler!

Formunuz başarıyla tarafımıza ulaştı.
En kısa sürede sizinle iletişime geçeceğiz.

Bir hata oluştu. Lütfen tekrar deneyin.

İyilik, sağlık dolu günler dileriz.

Tekrar Deneyin

İyilik, sağlık için bir adım attınız.
Tebrikler!

Formunuz başarıyla tarafımıza ulaştı.
En kısa sürede sizinle iletişime geçeceğiz.

Bir hata oluştu. Lütfen tekrar deneyin.

İyilik, sağlık dolu günler dileriz.

Tekrar Deneyin

İyilik, Sağlık için harika bir adım attınız!

E-posta adresiniz sistemimize kayıt edilmiştir.

Bir hata oluştu. Lütfen tekrar deneyin.

İyilik, sağlık dolu günler dileriz.

Tekrar Deneyin