Parkinson hastalığı, dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen ve tedavisi için sürekli olarak araştırmalar yapılan bir sağlık sorunudur. İlk olarak 200 yıl önce James Parkinson tarafından "titreyen felç" olarak tanımlanan Parkinson, erişkin başlangıçlı ilerleyici, nörodejeneratif bir hastalık. Dünyada yaklaşık 10 milyon üzerinde insana Parkinson tanısı konmuş ve bunların pek çoğunun 60 yaş ve üzerinde oldukları görülmüştür. Hastalığın yaşla birlikte artan bir sıklıkla ortaya çıktığı bilinse de her yaşta ortaya çıkma ihtimali bulunuyor. 

Parkinson Hastalığına İyi Gelen Öneriler

Düzenli egzersiz yapmak, dengeli ve sağlıklı beslenmek, sosyal ve zihinsel aktiviteler, destek gruplarına katılmak ve ilaçlarını düzenli kullanarak, hekimlerine aralıklı kontrole gitmek Parkinson hastalığına iyi gelir.

  • Düzenli egzersiz, kasları güçlendirir ve dengeyi artırır. Yürüyüş, yüzme, pilates ve yoga gibi egzersizler, hastalarının fiziksel aktivite düzeylerini artırmalarına yardımcı olacaktır. 
  • Bol miktarda meyve, sebze, protein ve sağlıklı yağlar içeren bir diyet, vücudun ihtiyaç duyduğu enerjiyi sağlar. 
  • Kitap okumak, bulmaca çözmek, resim yapmak veya sanatın başka dalları ile ilgilenmek, Parkinson hastalarının zihinsel olarak meşgul olmalarına ve sosyal bağlarını korumalarına yardımcı olacaktır. 
  • Parkinson hastaları, doktorları tarafından reçete edilen ilaçları düzenli olarak kullanmalı ve dozlarına uygun şekilde almalıdır. İlaçların düzenli kullanımı semptomların kontrol altında tutulmasına ve yaşam kalitesinin artırılmasına yardımcı olacaktır.
  • Destek grupları ve etkinlikler, benzer deneyimlere sahip diğer kişilerle etkileşimde bulunmayı ve bilgi paylaşmalarına olanak sağlar. Bu gruplar, hastaların ve ailelerinin duygusal destek almasına ve günlük yaşamla başa çıkma stratejilerini öğrenmelerine yardımcı olacaktır.

Parkinsonun İlk Belirtisi: Mimik Kaybı

Parkinson hastalığı, genellikle titreme, kas sertliği, yavaş hareketler ve denge sorunları gibi (tremor, rijidite ve bradikinezi) semptomlarla karakterizedir. Bu semptomlar genellikle zamanla ilerler ve hastanın günlük yaşamını etkiler. Hastalık, beyindeki dopamin üreten hücrelerin kaybıyla ilişkilidir. Parkinson’un henüz kesin bir tedavisi bulunmamaktadır ancak şikayetlerin yönetimi için ilaçlar ve terapi seçenekleri mevcuttur.

Beyindeki dopamin miktarının azalması sonucu hareketi başlatma ve hareketi kontrol etme mekanizması bozulur. Parkinson hastalığı yavaş yavaş geliştiğinden, başlangıçta çoğu zaman tremor veya yüz ifadesinde yani mimiklerde kayıp ile başlar. Zaman içinde tremor yani tireme, kolda ya da bacaklarda da ortaya çıkar. Dünya Sağlık Örgütü'ne (WHO) göre, Parkinson hastalığının dünya genelindeki sıklığı tahmin edilenden daha yüksek olabilir, çünkü bu hastalık bazı durumlarda yanlış teşhis edilebilir veya rapor edilmeyebilir.

Parkinson’da Erken Tedavi Çok Önemli

Hastalıktan muzdarip bireylerin her aşamada aile ve arkadaşlarından destek, anlayış görmesi önemlidir. Hastalığın ilk yıllarında düzenli ilaç tedavisi ve terapi desteği ile hasta rahattır. Ancak hastalık tanısı ve ileriki yıllar için bilinmezlik, endişe ve genelde de moral bozukluğu yaratır. Bu nedenle hastaların düzenli bir takip altında olmaları, ilaçlarının hastaya ve hastalığın gidişatına göre ayarlanması önerilmektedir. Parkinson hastalığı ile ilgili olarak halen devam eden aşı ve ilaç çalışmaları vardır. Tedavide kullanılan ilaçlar genellikle dopaminin yerini almak veya dopamin seviyelerini artırmak için kullanılır. 

Fizik tedavi, konuşma terapisi ve diğer rehabilitasyon yöntemleri de semptomların yönetimine yardımcı olmaktadır. İlerleyen vakalarda cerrahi müdahaleler de düşünülebilir.

Parkinson hastalığı, var olan tedavilerle şikâyetlerin iyileştirilebildiği ve hastanın yaşamını daha az engeller hale getirilebildiği tek nörodejeneratif hastalıktır. Parkinson’da erken tedavinin hastalığın ilerlemesini geciktirmeye yardımcı olduğu gerçeğini unutmamalıyız. Hastalık hakkında daha fazla bilgi ve tanı için bir nöroloğa başvurulması gerekmektedir. Hekimin isteyeceği tetkikler doğrultusunda hastalık erken evrede yakalanabilir. Aralıklı yapılacak takiplerle de hastaların yaşam kalitesi artmaktadır.

Bu bilgiler yalnızca bilgilendirme amaçlı olup, kişileri tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tanı ve tedaviye yönelik tüm işlemleriniz için mutlaka doktorunuza veya sağlık kuruluşuna başvurunuz. Doktorunuza danışmadan uygulamayınız.

Bu içerik kayıt tarihindeki bilimsel verilerle hazırlanmış olup LifeClub Sağlık Hizmetleri Medikal Direktörlüğü tarafından kontrol edilmiştir.

Size özel atanacak LifeClub Hekimi'niz rehberliğinde bütünsel sağlık yönetimini güvenle deneyimleyebilir, daha iyi sağlıklı bir yaşam için LifeClub Wellness modülümüzle kişiye özel tasarlanacak online spor, diyet programlarını takip edebilir, ilgi alanlarınız doğrultusunda tüm içeriklere ulaşabilir ya da LifeClub Platform'da sağlıklı yaşama dair aradığınız hizmet ve ürünleri bulabilirsiniz. Şimdi LifeClub Dünyası'na adım atın!